'''ÇEVRECİLİK ANLAYIŞIMIZDA KAPIMIZ, SİYASET DIŞI VE TARAFSIZLIK İLKESİNDE OLAN HERKESE AÇIKTIR'''

Marmaris Çevrecileri Derneği Okullarda

Marmaris çevrecileri derneği okullarda
Haberin Fotoğraf Galerisi

MÇD OKULLARDA

MÇD Eğitim Programları çerçevesinde hazırladığı Programlarda İlk etkinliğini Marmaris 75.Yıl Kız Meslek Okulunda gerçekleştirdi. Ahhmet Kutengin ce Psikolog Sevil Öztürk’ün sunduğu görsel sunumda  kurulmakta olana MÇD Çocuk ve Gençlik Klübü projesi ile gençlerin de çevre konularına eğilmeleri ve birlikte çalışmanın mümkün olacağı belirtildi.Sevil Öztürk ise Çevre Bilini konusunda bilgiler verdi.

ÇEVRE BİLİNCİ

Sevgili çocuklar ve gençler, çevre ve çevre bilinci konusunda sizleri aydınlatmak amacıyla hazırladığımız bu sunum; sizlere bazı tanımları, çevre için olumsuzluk yaratan etkenleri ve alınması gereken önlemleri,  görseller yardımıyla açıklamak için hazırlanmıştır.

Bir zamanlar, doğa henüz insanlar tarafından kirletilip tüketilmeye başlamadan önce, dünyamız daha yaşanır bir haldeymiş. Yeryüzündeki arazinin çoğu ormanlarla kaplıymış. Bu ormanlarda bin bir çeşit hayvan doğaya renk katarak, onun anlamını pekiştirerek yaşarmış. Hava temiz, iklimler dengeliymiş.  Denizler, göller ve akarsular temiz olduğu için su ürünleri de çokmuş. Topraklarda daha verimli ve temizmiş.

İnsanlar geleceği düşünmeden, doğayı bilinçsizce tüketmeye başlamışlar. Önce hazır ve bol buldukları ormanları yok etmeye başlamışlar. Ağaçları çeşitli ihtiyaçları için sorumsuzca kesmişler, yerlerine yenilerini dikmemişler.

Sanayileşmişler, sanayi atıklarını deniz, göl ve akarsulara akıtmaya başlamışlar, sularımızı da kirletmeye başlamışlar, sudaki canlılara yaşama ortamı bırakmamışlar. Fabrika bacalarından ve motorlu araç egzozlarından çıkan zehirli gazlar atmosferi kirletmiş, kirli havanın etkisiyle insanlar ve hayvanlar hastalanmaya ve ölmeye başlamış.

Topraklar da sanayi atıklarıyla ve çöplerle çok fazla kirlenmiş, verimleri düşmüş. Bu olumsuz gelişmeler insanları bazı sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır. Biz bu sorunların tümüne çevre sorunları diyoruz. Doğanın bozulan dengesi sonucunda çözüm arayışları başlamıştır. Çevre ve çevrecilik bilinci böylece doğmuştur.

Çevrenin tanımını yapacak olursak; “Canlı varlıkları etkileyen dış tesirlerin tümüne çevre denir” tanımı doğru olacaktır.

Çevre bilinci, çağdaş insanın kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermesidir.

Anayasamızın 56. Maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemekdevletin ve vatandaşın ödevidir” denilmektedir. Bu nedenle her insan çevreci olmak ve bu sorumluluğu taşımak zorundadır.

Bir Kızılderili Atasözü “Biz dünyayı babalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık.” der. Çevreye verdiğimiz her zarar, geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize  ve onların yaşamlarına verdiğimiz zarardır.

Dünyada insan dışındaki canlılardan hayvanlar sadece dışkı üretirler, oysa insanlar, yaşamları boyunca doğa için zararlı olan hem dışkı, hem de çöp üretirler.

Çevre nasıl kirlenir konusunu inceleyecek olursak; Çevre Kirliliğinin nedenleri aşağıda sıralanmıştır:

Hızlı nüfus artışı,

Plansız kentleşme,

Plansız endüstrileşme

Doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması.

Son yıllarda teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının da artmasına sebep olmuştur. Artan nüfusla birlikte devreye giren altyapılar, faaliyete geçtikleri günde bile yetersiz kalmaktadır. Bu plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanılmasıyla birlikte, gerekli çevresel önlemler alınmadan ve arıtma tesisleri kurulmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri, çevre kirliliğini tehlikeli boyutlara çıkarmıştır.

Çevre sorunlarının diğer kaynakları ise şunlardır:

1- Göçler ve düzensiz şehirleşme,

2- Kişi başına kullanılan enerji, su, kağıt, kömür vb. artışı,

3- Ormanların tahribi, yangınlar ve erozyon,

4- Aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahribi,

5- Konutlardaki ve işyerlerindeki ısınmadan kaynaklanan (özellikle kalitesiz kömür kullanımı) hava kirliliği,

6- Motorlu araçlar ve deniz araçları,

7- Maden, kireç, taş ve kum ocakları,

8- Gübre ve zirai mücadele ilaçları,

9- Atmosferik olaylar ve doğal afetler,

10-Kanalizasyon sularının arıtılmaksızın alıcı ortamlara verilmesi ve sulamada kullanılması,

11-Katı atıklar ve çöp,

12-Sulak alanların ve göllerin kurutulması,

13-Arazilerin yanlış kullanımı,

14-Kaçak avlanma,

15-Televizyon, bilgisayar ve röntgen; tomografi vb; tıbbi cihazların yaygınlaşması ile meydana gelen   radyasyon,

16-Endüstriyel ve kentsel kaynaklı gürültü

Çevre Kirliliği ve Alınacak Önlemler

Çevre kirliliği veya kirlenmesi; bütün canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin; hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayıdır. Başka bir tanımlamayla; Doğal dengeyi bozan ve insanlardan kaynaklanan zararlara çevre kirliliği denir

ATIK ÇEŞİTLERİ

Çevreye atılan ve doğal dengeyi bozan zararlı maddelere atık denir. Kağıt, bitki kalıntıları, sofra artığı, hayvan leşleri ve doğal gübre gibi organik (canlı kökenli) atıklar mikroorganizmalar tarafından parçalanarak yeniden doğaya kazandırılır. Fakat bu atıklar, çevreye atıldığında mikropların üremesine de uygun ortam oluşur.

Cam şişe, teneke kutu, petrol, plastik, pet şişe, deterjan, tarım ilacı ve pil gibi maddeler tabiatta kalıcı kirliliğe neden olur.

Kalıcı kirliliğe neden olan atık maddelerin rasgele çevreye atılmaması ve sanayide yeniden kullanımı sağlanmalıdır. Cam, kağıt, teneke, pil ve plastik sanayide yeniden kullanılır.

Çöp Neye Denir?

Çöp, her gün “çöp kutusu” ya da “çöp konteyneri” dediğimiz büyük kutulara fırlattığımız ya da poşetler içerisinde bıraktığımız atıklardır.

Bir süre kullandığımız, değerli olan bir eşya, bir giysi, bir kitap ya da bir oyuncak bir süre sonra değerini kaybettiğinde ya da işlevini tamamladığında kullanım dışı kalıyor. Bunların yanında, günlük olarak kullandığımız, yediğimiz, içtiğimiz şeylerin ambalajları, kutuları, şişeleri ürettiğimiz çöplerin başında gelmektedir. Bir günde pek çok şeyi kullanıp, kalanlarını çöp kutularına atıyoruz ya da torbalara koyup evimizden uzak bir yerlere bırakıyoruz. Bu çöpler sonuçta nereye gidiyor? Büyük çoğunluğu tabii ki doğaya, yani boş gördüğümüz alanlara, ormanlara, nehirlere, denizlere karışıyor. Deniz canlılarının bedenlerine yerleşen zararlı maddeler de besin zinciri prensibiyle, deniz ürünleri ile beslenen insan ve diğer canlılara zarar veriyor.

Bir eşyayı çöpe atmadan önce 2 kere düşünmelisiniz. Üzerinde değişiklikler yaparak belki başka bir şekilde de kullanabilirsiniz. Arkadaşlarınızla aranızda değiştirebilirsiniz. Kullanmak istemediğiniz ancak, iyi durumda olan eşyaları, oyuncakları, kitapları, giysileri birbirinizle değiştirebilir yada verebilirsiniz. Böylece hem sizin yeni eşyalarınız olur, hem de o eşyalar çöpe gitmekten kurtulur. Unutmayın, bir eşyayı mümkün olduğunca en uzun süre kullanmak çöpten kurtulmanın en birinci ve kolay yollarından biridir.

GERİ DÖNÜŞÜM

Geri dönüşüm; çöp değimiz atıkların, gazete kağıtlarının, süt kutularının, plastik kapların, şişelerin, bozulmuş elektrikli cihazların çeşitli işlemlerden geçirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmesidir. Geri dönüşüm uygulaması giderek dünyada ve ülkemizde yayılıyor ancak, yeterince yaygın değil. İnsanlarımızın geri dönüşüm, kaynakların verimli kullanılması ve yok olmaması için bilinçlendirilmesi gerekmektedir.  Geri dönüşüm; doğal kaynakların korunmasının yanında, hammadde, su ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Okunmuş gazeteler, eski kitap ve defterler gibi kullanılmış kağıtları tekrar işlemden geçirerek kağıt ya da karton yapıp kullandığımızda yeni ağaçların kesilmesine engel olmuş oluyoruz. Bu şekilde kağıt üretirken daha az su ve enerji harcıyoruz.

Geri dönüşümün yaygınlaşmasına destek vermek için siz de mümkün oldukça geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş ürünleri kullanmayı tercih edin, aile büyüklerinizi ve arkadaşlarınızı da bu yönde uyarabilirsiniz.

Dünya’da kurtulması belki de en zor maddelerden biri de plastikler. Hem yok olmaları yüzyıllar alabiliyor, hem de çeşitli zehirli kimyasal maddeler içeriyorlar. O nedenle plastik poşetleri, pet şişeleri kullanmaktan mümkün olduğunca uzak durun. Çevrenizdekileri de bu yönde uyarın. Örneğin her bakkala, kırtasiyeye, kitapçıya gittiğinizde yeni bir plastik poşet almanıza gerçekten hiç gerek yok. Sığan eşyaları çantanıza atabilirsiniz ya da evde biriken poşetlerden, bez torbalardan bir tane çantanızda bulundurabilir ve aldığınız şeyi ona koyarak taşıyabilirsiniz. Bir içecek alırken bile cam ya da kartonda olanları tercih edin. Bu hem çevre, hem de sizi sağlığınız açısından daha yararlıdır.

Geri dönüşüm olması için kağıt, cam, plastik, pil gibi atıkların evlerde ayrı ayrı torbalarda biriktirilmesi ve ayrı kutulara atılması gerekiyor. Bu kutulardan bazı yerlerde görmüşsünüzdür. Mümkün olduğunca çöpleri ayrı ayrı biriktirerek atın. Evinizin ya da okulunuzun yakınında bu kutulardan yoksa, ailenizdeki büyükler ya da öğretmenlerinizden bu konuda belediyeden istekte bulunmalarını sağlayın.

Sevgili çocuklar;  az tüketin, az satın alın, gerçekten ihtiyacınız olan ve uzun süre kullanabileceğiniz ürünleri satın almaya özen gösterin. Bunlara dikkat ettiğinizde Dünya’da ürettiğiniz çöp miktarı da az olacaktır. Eğer dikkat etmezseniz çöp yığınları arasında yaşamınızı sürdürmek zorunda kalacaksınız.

Çöp kutularına attığınız her şey çöp değildir. Geri dönüşüm kurallarını uygulayın ve uygulatın. Geleceğinizi çöpe atmayın.

KİRLİLİKTEN ETKİLENENLER

1-)SU

2-)HAVA

3-)TOPRAK

4-)DENİZ

Denizleri kirleten unsurlar genellikle;

1-Yerleşim sonucu evsel atıklarla,

2-Sanayiden kaynaklanan atık su deşarjlarıyla,

3-Yağış sonucu yıkanma ve süzülmeyle,

4-Tarımsal faaliyetler sonucuyla,

5-Liman faaliyetleri ve deniz trafiğiyle,

6-Denize ulaşan nehir ve akarsular vasıtasıyla, ulaşırlar

Ülkemizde turizme bağlı olarak özellikle yaz aylarında nüfus çok artmakta ve kirlilik yükü normalin çok üzerine çıkmaktadır. Mevcut altyapı da yetersiz kaldığından sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Çevremizi Temiz Tutmak İçin Uymamız Gereken Kurallar

Kimyasal gübre ve kimyasal temizlik malzemeleri kullanmamalıyız.

Çöpleri, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağladıktan sonra çöp kutusuna atmalıyız. Çöplerimizi evde ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırmalıyız.

Evimizin önünü ve bahçemizi haftada en az bir kere temizlemeliyiz.

Yere tükürmemeliyiz.

Ormanları korumalıyız.

Piknik alanlarında ve ormanlık bölgede, ateş yakmamalıyız.

Hayvanlara zarar vermekten kaçınmalıyız.

Denizleri kirletmemeli ve özellikle pil, akü gibi maddeleri denize atmamalıyız.

Evcil hayvanlarımızın atıklarını temizlemeliyiz

ORMANLARIN ÖNEMİ

Her doğan bebek için, bir fidan dikerek, yurdumuzun ormanlarla kaplanmasına yardımcı olmalıyız.

Bizden sonraki kuşaklara, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakabilmek için hepimiz duyarlı bir çevreci olmak zorundayız. Çevremizdeki insanlarında bu bilince erişebilmesi için çaba göstermeliyiz.

Çöpsüz, temiz, barış ve huzur dolu bir dünyada yaşamanız dileğiyle.

MÇD Tarafından 75.yüzyıl kız teknk okuluna verilen seminere ait metni görüntülemek için tıklayınız

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir