Marmaris Çevrecileri Derneği Kıyı Kanunu’ndaki değişiklikler ilgili bir görüş yayınladı. MÇD, yazılı açıklamasında şu görüşlerine yer verdi;
“Bilindiği gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan düzenlemeyle Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, sahil şeridinin genişliği ve yapılanma koşulları yeniden düzenlenmiştir. Düzenlemede, 100 metrelik sahil şeridi mesafesinde herhangi bir değişiklik yapılmazken, Kıyı Kanunundaki 50 metrelik yapı yaklaşma mesafesi uygulama yönetmeliğine eklenmiştir. Bu kapsamda, kıyılarda ilk 50 metrede sadece halkın kullanabileceği yaya yolu, gezinti ve dinlenme alanları ile rekreatif alanlara izin verilecektir. Yönetmelikte, turizm mevzuatına uyum sağlamak amacıyla yat limanı tanımı güncel hale getirilmiş olup, buna göre yat limanlarına 6.5 metre yükseklik ve 2 katı aşmamak şartıyla konaklama tesisleri yapma imkanı verilmiştir.
‘Sahillerimizin halkın kullanımına açık bırakılması ve yapılaşmanın daha geriden bile başlaması gereklidir. Sahillerimizden yeteri kadar yararlanamayıp yapılaşmaya bırakıldığında ne yazık ki bir de bu tesislerin inşası sırasında denize verilen zarar kaçınılmaz olmaktadır. İnsanların denizden faydalanması, bu bölgenin yeşil alan olarak düzenlenmesi taraftarıyız. Yapılan işler Halkın kullanımına açık olmalıdır.’ Yeter ki kıyılar işgal edilmesin. Halk kullansın. Deniz seviyesi küresel ısınma ve kutuplardaki buz erimesi yüzünden, yükseliyor ve daha da yükselecektir. Yapıların güvenliğini göz önüne alırsak yapılaşma yasağı mesafelerinin daha fazla olması gerekmektedir. 50 metre yine de azdır. Ancak ihlal edilecektir. Yasalara uymak önemlidir. Kıyılardaki betonlaşmayı, doldurulmuş alanları artıracak uygulamalara izin verilmemesini ve ihlal edilme durumunda caydırıcı yaptırımlar uygulanmasını ısrarla vurguluyoruz. Kıyıları daha fazla zapt edecek düzenlemeler yerine bu kısıtlı doğal alanları hakça, kardeşce herkesin kullanabilmesine imkan sağlayacak düzenlemeler yapılmasında ortak yarar vardır. Ve zatenAnayasımızın 43.maddesi de böyle olmasını hükme bağlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Ana yasası Madde 43
III.Kamu Yararı
A.Kıyılardan yararlanma
-Kıyılar,Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır
Deniz Göl ve akarsu kıyılarıyla,deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin,kullanış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yaralanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.
Dolayısıyla,’Sahil Şeridi’ nin başka bir koşul konmaksızın 100 metre belirlenmesine karşın,tasarıdatasarıda bu şeridin ‘kullanış amaçlarına göre,kırsal ve kentsel yerleşmelerin yerleşik alanlarında en az 50 metre genişlikte’ olacağı hükmü,bu alanlarda ciddi yapılaşma sorunları yaratacaktır.Bu hükmün,ikinci 50 metre içinde ‘halen mevcut yapıları meşrulaştıracağı’ akla gelmektedir.Ayrıca kullanış amacı’ sözcüğüde de korumayı olumsuz etkileyebilecek çok geniş yorum ve kararlara yol açabilecektir.
MÇD Olarak 1.derecede sit alanlarının tahribatını bile korumakta ve önlemekte güçlük çektiğimiz bir durumda bu yönetmeliğin açacağı Zararları düşünmek bile istemiyoruz…