Marmaris’te Ticaret Odası ”Marmaris Yarımadası Stratejik Plan Toplantısı”nı hafta sonu gerçekleştirdi. Toplantı katılımcılar tarafından oldukça beğeni toplarken Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal’ın konuşması büyük alkış aldı. Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin turizmde yeni bir adım atması gerektiğini belirterek, ”Sayın Başbakan ‘Ustalık’ diyor ya, ben de artık turizmde ‘ustalık’ dönemine geldiğimizi hissediyorum” dedi. Marmaris Ticaret Odası önce Balevi açılışı ardından da toplantı ile Marmaris gündemine damgasını vurdu. Toplantının çok verimli geçmesi de Marmaris’in geleceği parlak yorumlarına neden oldu.
Marmaris Ticaret Odası’nın toplantısına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Muğla Valisi Fatih Şahin ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Günay ve Hisarcıklıoğlu ilçedeki vergi rekortmenlerine ödüllerini verdi.
Toplantıda ilk konuşmayı yapan Mehmet Baysal hitabı ve sunumuyla göz doldurdu. Konuşmasını içeriği ise davetlilerden alkış aldı.
Baysal: “Hedefi olmayan gemiye hiç bir rüzgar yardım edemez”.
Stratejik planımızın amacı; herkesin, her kesimin Marmaris için söylediklerini, temelsiz verilerden kurtararak, bilimsellik ışığında “olabilir”i, “olması gerekeni” göstermektir.
Stratejik planlar ileriye dönük çalışmalarla;
·Yatırım planlayıcıları için kentin sosyo-ekonomik yapısına, tüketim alışkanlıklarına ve cazibe alanlarına ilişkin bilgiler içeren çok önemli bir veri kaynağıdır.
·Karar vericiler için doğru yönelimlerle süreç yürütme ve geliştirmeleri adına bir rehberdir.
Burada temel amacımız bunu sağlayabilmektir. Tabii bunları gerçekleştirebilmek için yöneticilerin en çok dikkat etmesi gereken husus: Marmaris vizyonunu ve Marmaris’in çıkarlarını ön plana çıkaran bir düşünce ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleridir.
Sürdürülebilirlik ancak ve ancak Marmaris’in geleceği düşünülürse gerçekleşir.
Bugün Ardahan’dan Muğla’ya; Van’dan Edirne’ye; Samsun’dan Antalya’ya Türkiye’nin bütün şehirleri turizm pastasından pay almak için yörelerindeki en küçük bir ürünü ya da coğrafi karakteri geliştirip yaşam alanlarının turizmde bir destinasyon olması için çabalamaktadır.
Biz, o kadar şanslıyız ki diğer il ve ilçe ve beldelerin gerçekleştirmek istediklerinin %80′ine sahip bir bölgede yaşıyoruz. Bu da bizim gücümüze güç katıyor.
Markalaşma ve farkındalık yaratma adına başlattığımız ikinci projemiz toplantı öncesi açılışını gerçekleştirdiğimiz Marmaris Bal Evi projesidir. Projenin birinci amacı arıcılığın daha kaliteli yapılması ve balın ekonomik değer kazanması. İkinci amacımız Turizm içinde destinasyon yaratmaktır. Dünyada üretilen çam balının % 90 Türkiye de % 33′ü de Marmaris’ten elde edilmektedir. Dolayısıyla Marmaris’e Dünya’nın Çam Balı Başkenti diyebiliriz. Dünyada bu konseptte bir yer bulunmamaktadır. Dünya Arıcılar Birliği Başkanı Sayın Gilles Ratia bu görüşlerimizi doğrulamış APIMONDIA Başkanı olarak 119 ülkeyi gezdiğini bu konsepte bir yer görmediğini ve kendisinin ülkesine döndüğünde Marmaris Ticaret Odasını örnek göstereceğini söylemiştir.
Başarıyla tamamladığımız üçüncü projemiz Marmaris’e envanter kazandırma üzerine kurulmuştur. Atamızın “geçmişini bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur” sözünü şiar edinerek Marmaris’in milattan öncesinden günümüze seyrini içeren bir yolculuk rehberi hazırladık: “Karya’dan Cumhuriyete Marmaris”.
Araştırmalarımız neticesinde, Kanada Ulusal Müzesinde Marmaris’in 1800lerde İngiliz Donanması ressamı tarafından çizilen suluboya resimlerini bulduk ve dijital hallerini satın aldık; sergilemeye de devam ediyoruz. Bu sürecin ikinci ayağı olan önümüzdeki 10 yılın haritasının çıkarılabilmesi için bize sosyo ekonomik veri tabanı sunan “Marmaris Sosyo-Ekonomik Raporu”nu Ege Üniversitesi ile Odamız personelinden oluşan ARGE birimi ve Marmaris Dayanışma Derneği beraberce hazırladı. Ve sonuçta sürecin son ayağı olan, bugün tanıtımını yaptığımız çözüm odaklı “Marmaris Yarımadası Stratejik Planı” ortaya çıktı.
Hep şunu dile getirdik; çeşitlilik, markalaşma, sürdürülebilirlik; bu üç öğe de, kalite bilinci olmadan hayat bulamaz. Bunun için de mesleki eğitim şart. Uzmanlaştırılmış Meslek Edindirme Merkezi- UMEM hayata geçmeden ve ilçemizde kursları açılmadan önce çeşitli meslek dallarında eğitimler verdik ve 970 kişiyi sertifikalandırdık.
Arıcılarımız için sorunlarına çözümler aradığımız bir çalıştay gerçekleştirdik.
Çevre bilincini oluşturmak ve çevrenin korunmasına destek olmak adına Marmaris Çevreciler Derneği’nin Üniversitemiz ile gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalara destek verdik.
Yaptığımız çalışmalarla amacımız rol model olup tüm sivil toplum kuruluşlarını hareketlendirmektir. Yöremizdeki tüm aktivite ve sorumluluk projelerinin içindeyiz. Sosyo-ekonomik sorunlarımıza çözümler üreten her projeye ortak olmak tek gayemiz.
Turizmin çeşitlendirilmesine katkı koymak amacıyla planladığımız dördüncü projemiz inanç ve evlilik turizmi alanında Kameriye Ortodoks Kilisesi’dir. Bu süreçte Bakanlığımızın Ani’de yaptıkları bizleri cesaretlendirmiştir. Kameriye adası üzerindeki Ortodoks kilisesinin 1800lerde inşa edildiği öngörülmektedir. Kilisenin tarihine ve kullanılışına ilişkin bilgi ve belgeleri araştırmakta ve Fener Rum Patrikhanesi ile yazışmalara devam etmekteyiz. Ancak şu anda kullanılmamakta ve yıkıntı halindedir. Marmaris Ticaret Odası olarak, Marmaris’e gelen yüz binlerce misafirin ziyaret edebileceği, inanç ve evlilik turizmi çeşitlendirmesine kapı açabilecek bu kilisenin onarımının ancak merkez ve yerel birlikte çalışırsa mümkün olabileceğine inanmaktayız.
Planlama aşamasında olan beşinci projemiz ise tarihten esinlenerek isimlendirdiğimiz sağlık turizmi alanında Hemithea- İçmeler projesidir. Hemithea, İçmeler’in arkasındaki Eren Dağı üzerinde yer alan Kastabos antik kentinin şifa merkezi olmasını sağlayan yarı tanrıçadır. Antik dönemde Kastabos Sağlık Merkezi, uygarlıklar tarafından ziyaret edilen ve şenliklerin düzenlendiği bir şifa kentiydi. Yani şifalı su, şifacı İçmeler’de hep vardı, belde adını bu sudan aldı. Şifalı suyun ıslah edilip, sağlık turizmini başlatmak amacıyla belediyemiz ve çeşitli kurumlarla görüşmelerimiz bulunmaktadır.
Bizim en önemli özelliğimiz hiçbir platformda, ortak çalışma ruhunu barındırmadan ve çözüm önerileri sunmadan sorunlarımızı dile getirmemiş olmamızdır.
Şu anda gündemimizde Stratejik planın ve imar planının doğru kurgusunun yapılması ve Marmaris yarımadası sürdürülebilir kılınması bulunmaktadır.
1/25000lik imar planları, hep beklediğimiz ve takdir ettiğimiz bir çalışma. Çünkü Marmaris dün ve bugün olduğu gibi mevzi imar planları ile yapılaşmaya devam ederse maalesef daha çok canımız yanacak. Bu çalışma bizlerin kurtuluşu. Ve bizler bu süreçte, sivil inisiyatifin etkin olması gerektiğine inanmaktayız.
Çarpık imarlaşmanın Marmaris’teki bir diğer örneği turizmden aldığı pay gün be gün düşen; kendini yenileyecek sermayeyi bulmakta zorlanan turistik apartlarımızın durumudur. Bu işletmelerimiz, kat mülkiyetleri alarak konuta dönüşmektedir. Bu süreç insanlarımızı ekonomik zorluklara sürükleyebilir. Dolayısıyla Sayın Bakanım, sizin desteğinizle ve yönlendirmenizle KOBİlerimiz için düşük faizli uzun vadeli kredi desteklerinin oluşturulması temin edilebilir. Butik otelle dönüşüm sağlanarak kalite artırılmalıdır.
Ayrıca diğer bir husus işletmelerimiz acenteler ile 2013 anlaşmalarını gerçekleştirmesidir. ÖTV’de gerçekleştirilen artış dolayısıyla kaçak içki ve sigara ticareti artmaktadır. Bütçe açığı farklı yöntemlerle kapatılmalıdır. ÖTV artışı hem kayıtsız ekonomiyi hem de kaçakçılığı körüklemektedir. 2012 yılında İlçe Tarım Müdürlüğümüzün ve Emniyet Teşkilatımızın ve Vergi dairemizin gerçekleştirdiği operasyonlar sayesinde rahat nefes alabildik; kendilerine teşekkür ederiz.
Kaleiçi dediğimiz bölgede yer alan eski evler, sokaklar korunmalı, yapılabilirse restorasyonları gerçekleştirilmeli. Dünyanın neresine giderseniz gidin old town kavramı ile karşılaşırsınız. Kendi kültürlerini tanıtmak ve bununla turizme girdi sağlamak isteyen kentler tarihi miraslarının rehabilitasyonunu ön plana çıkarmıştır.
Osmanlı döneminden bize kalan miraslardan en güzeli, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferi öncesi annesi için yaptırdığı Hafza Sultan Kervansarayı’dır. Bu tarihi yapının virane görüntüsü sizleri de rahatsız eder.
Montaigne’in dediği gibi “hedefi olmayan gemiye hiç bir rüzgar yardım edemez”.
Yol haritamız hazır; nereye gittiğimizi biliyoruz. Sadece ve sadece sizin desteğinizle oluşturulacak doğru kurguya ihtiyacımız var.
Marmaris’te Ticaret Odası tarafından bir otelde düzenlenen ”Marmaris Yarımadası Stratejik Plan Toplantısı”na katılan Bakan Ertuğrul Günay, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin turizmi ciddiye almaya başladığını sevinçle gördüğünü söyledi. Türkiye’de turizmi başlatan kişi olarak kabul edilen Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı bir kez daha rahmetle anmak istediğini belirten Günay, ”Hepimiz ona değer verdik ama Türkiye’de siyasetin dili acımasız, haksızlık yaptığımız da oldu. Ben de zaman zaman geçmişte onu acımasızca eleştirenlerden birisiyim. Şimdi bakınca görüyorum ki siyaseti yumuşatmak, gerdirmemek ve toplumu barıştırmak konularında olduğu gibi turizmde de Türkiye’nin önüne bir vizyon koymuş” diye konuştu.
Büyük oteller yapıldığında ”Bunlar ne işe yarayacak, buralara kimler gelecek” şeklindeki okur yazar kesimin eleştirilerini okuduğunu hatırlatan Günay, ”Biz de eleştirileri ciddiye alarak dinliyorduk. Turizmde hedef 10 milyon turistken 20 milyon oldu, geçen yıl 31 milyon 400 bin kişi oldu. Çevremizdeki bazı sıkıntılar nedeniyle bu yıl geçen yılı yakalamakla yetinmiş durumdayız” dedi.
-Turizmde yeni adım ve ‘ustalık’ zamanı-
Turizmin ilk dönemindeki, koyların kapatılarak tatil köyleri yapılmasının yanlışlığının anlaşıldığını ve şuanda turizmin önünde bir engel olduğunu dile getiren Bakan Ertuğrul Günay, ”İkinci dönem Türkiye’nin güzel kıyılarına devasa oteller yapmak ve her şey dahil sistemiyle Avrupa’dan ucuz pahalı ne varsa getirmek oldu. Bu sistem çok eleştiriliyor ama bizi 30 milyon turiste taşıyan bu sistemdir. Bu sistemi rakipleri uyguluyordu ve Türkiye’nin de uygulaması gerekiyordu” dedi.
Türkiye’nin turizmdeki 25 yılı geride bıraktığına işaret eden Günay, turizmde yeni bir adım atmanın zamanı geldiğini bildirdi.
Türk turizminin daha yüksek gelir gruplarına hitap edebilir hale getirilmesi gerektiğini belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Daha butik, daha doğayla ve toplum yaşamıyla iç içe olan bir sunum yapmamız gerekiyor. Devasa, beton, onbinlerce insanın dolup boşalacağı değil, turistlerin daha fazla doğanın ve insanın içine karışacağı butik işletmelerde daha az kişiye hizmet ederek daha çok gelir elde edebiliriz. Önümüzdeki üçüncü adımımız bu. Sayın Başbakan ‘Ustalık’ diyor ya ben de artık turizmde ‘ustalık’ dönemine geldiğimizi hissediyorum. Geride bu kadar birikimimiz var. Kendimizin ve dünyanın yanlışlarından ders alarak adımlarımızı atacağız.”
Turizmi ülkenin içlerine doğru çekecek yeni açılımlara ihtiyaç olduğunu anlatan Günay, artık deniz kenarlarında ağaçtan yüksek turistik binalar görmek istemediklerini söyledi.
-”Turizm geliri rakamları revize edilecek”-
Konuşmasında Türkiye’nin geçen yılki turizm gelirlerinin 23 milyar dolar olarak açıklandığına dikkati çeken Günay, ilgili bakanlar ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile görüştüğünü ve TÜİK’in bazı kalemlerin de hesaplara katılmasına karar verdiğini ifade etti. Böylece turizm gelirleri rakamlarının yılbaşında revize edileceğine işaret eden Günay, buna göre Türkiye’nin turizm gelirinin 27-28 milyar dolar olarak hesaplanmasını beklediklerini kaydetti.
-Başkente dünyanın en büyük müzelerinden biri yapılacak-
Dünyanın büyüklük, sergi ve zenginlik açısından en büyük müzelerinden birisinin Türkiye’de olması gerektiğini anlatan Günay, böyle bir müzenin Cumhuriyetin başkentine yakışacağını vurguladı. Günay, müzenin temelini Cumhuriyetin 90. yılında atıp, 100. yılında da tamamlayarak Türkiye’nin tarihe saygısının nasıl geliştiğini göstereceklerini söyledi.
Daha sonra ilçedeki başka bir otelde devam eden AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Eğitim Programı toplantısına da katılan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, basına kapalı yapılan toplantıda yaptığı konuşmanın ardından Marmaris’ten ayrıldı.
